top of page

Acerca de

Yerel yönetimler ekonomisi, merkezî yönetim üretimi ile yerel yönetim üretimi arasındaki değiş-tokuşta yerel yönetim üretimi lehine oyunu kullanır. Yerel yönetimler ekonomisi, yerel kamusal mal üretici birimlerine kamu ekonomisinin üretiminde ilk sırayı verir ve kamu ekonomisinde kaynakların etkin dağılmasının yolu, yerel kamusal mal üretici birimlerinin üretiminden geçmektedir. Yerel yönetimler ekonomisine göre mali yerelleşme yoluyla kaynakların etkin dağılabileceğinin dört temel referansı vardır.

Birincisi, merkezî bir çıktı ile karşılaştırıldığında, kamusal malların yerel üretiminde halkın isteği ile çıktı arasında bir uyum söz konusudur.

İkincisi, mobil hane halkları, bireylerin kendi ihtiyaçlarına uygun çıktılar sağlayan ikametgâhları arayabilirler. Bu sayede, kamusal malların merkezî olmayan üretiminden elde edilen potansiyel kazanımlar artmaktadır.

Üçüncüsü, merkezî hükûmetin tekelci pozisyonunun aksine, merkezî olmayan yönetim seviyeleri komşular arası rekabetle karşı karşıyadır ve bu tür rekabet, bütçe genişlemesini engeller ve bütçe açıklarının azalmasına yönelik baskı sağlar.

Dördüncüsü, kamu politikalarına yönelik yenilik arayışlarına yerellik hizmet eder ve kamu ekonomisinde inovasyon çalışmalarının gerçekleşmesinde başrol yerel yönetimlerdedir.

Yerel yönetimler ekonomisi, mali federalizm teorisi üzerinde yükselir. Mali federalizm teorisinin temelleri, neoklasik paradigma çerçevesinde, Musgrave (1959) ve Oates (1968) tarafından atılmıştır. Ortodoks paradigma yanlısı olmayan Tiebout (1956) Ayakla Oylama Hipoteziyle; Buchanan, kulüp teorisiyle (1965) mali yerelleşme literatürüne önemli bir katkı yapmıştır.

 

Neoklasik paradigmaya ve kamu tercihi teorisine göre mali federalizm, kamu ekonomisinde etkinliği arttırır. Ancak iki farklı yaklaşım, farklı dayanaklar üzerinden söz konusu sonuca ulaşır.

 

Neoklasik paradigma açısından Musgrave’in (1959), devletin üç temel fonksiyonundan etkinlik sağlama fonksiyonunu yerel kamusal mal üretici birimlerine vermesi, merkezin kamusal üretimde ikincil durumda olması gerektiği anlamını taşımaktadır. Oates (1972), yerel kamusal mal üretici birimlerinin merkezî yönetime göre iktisadi etkinliği nasıl sağlayabildiğini analiz eder. Tiebout (1956), Ortodoks kamu ekonomisindeki tercih açıklama problemini, geliştirdiği Tiebout modeli ile çözer. Zira, bireyler özel mallar konusundaki tercihlerini, malları satın alarak açıklarken; kamu malları için tercihlerini açıklamada zorda kalırlar.

 

Kamu tercihi teorisine göre, mali federalizm, siyasi iktidarların devleti büyütme eğilimlerine kısıtlama getiren bir  mekanizmadır. Yerel yönetimlerin egemenlik güçlerinin artması, yerel yönetimler arasında yarışı beraberinde getirir. Bunu fırsat bilen tüketici-seçmenler bir yerel yönetim alanından diğerine farklı vergi uygulamalarına göre geçiş yapacaklardır. Böylece hem mali sömürüden kurtulacaklar hem de mali yanılsama ve mali anestezi ortadan kalkacaktır. Kamu tercihi teorisine göre, kamu ekonomisindeki “devletin başarısızlığı” problemi, kamusal mal üreten birimin kademesi arttıkça artma eğilimi gösterir. Kaynak dağılımının etkinliği ile kamusal mal üreten birimin politika oluşturma süreci arasında yakından bir ilişki vardır ve kamusal mal üreten birimlerin alt düzeylerde olması, “devletin başarısızlığı” problemini azaltabilir. Zira alt düzeylerdeki kamusal üretim, vergi mükellefi-tüketici tercihleri ile politikacıların karar alma ve eylemlerini örtüştürmeye daha yatkındır. Kamu yararını düşünen iyiliksever devletin olmadığı pratik hayatta ve hesap verilebilirliğin yerleşmediği bir kamu ekonomisinde, mali yerelleşme, etkinsizlik sorunları ortaya koyabilir. Kamu tercihi teorisine göre, mali federalizmi benimsemiş kamu ekonomisinde de birtakım etkinsizlik sorunlarıyla karşılaşılabilir. Buradan ikinci nesil teorilere ulaşılır. Oates (2005), “İkinci Nesil Mali Federalizm Teorisine Doğru” adlı çalışmasında kamu tercihi teorisi ve asimetrik bilgi, asıl-vekil problemi, sözleşme teorisi, firma teorisi hakkında yapılan çalışmalar altında yeni analizlere dikkat çekmiştir.

 

İkinci nesil teorilerde; federalizm ve merkezîleşme arasında yine değiş-tokuş vardır, ancak federalizm etkin olmayan sonuçlar doğurabilir. Mali federalizmde ikinci nesil teoriler; politik ve mali kurumların yarattığı teşvikler nedeniyle; bu teşviklerin faydayı maksimize etmeye çalışan yerel idarecilerde neden oldukları dürtülere odaklı, yetersiz bilgi ve kontrol ortamında söz konusu yerel kurumların işleyişini inceleyen mali federalizmle ilgili yeni bir alandır (Oates, 2005: 356). İkinci kuşak teorilerde öne çıkan çalışmaları; Weingast (1995), Seabright (1996), Lockwood (2002); Besley ve Coate (2003) yapmıştır. Kamu tercihi teorisi, birçok kurumsal bileşenden yoksun bir yerel yönetim idaresinin mükemmel sorun çözücü olmadığını ileri sürer. Mali federalizmin kamu ekonomisininde etkinliğinden bahsedebilmek için uygun politik sistemin ve kurumların tespit edilmesi gerekir. Uygun politik sistem ve kurumların inşaası ile mali yerelleşme reformuna başlanması gerekir.

BİRİNCİ NESİL TEORİLER

Musgrave’in Üçlü Tahsis Teorisi

Musgrave-Tiebout Katlı Kek Modeli

Olson’un Mali Denklik Teorisi

Oates’in Yerelleşme Teoremi

Tiebout Hipotezi

Oates’in Vergi Kapitalizasyonu Modeli

Buchanan’ın Kulüp Teorisi

Brennan & Buchanan Modeli

Oates’in Zoo Etkisi

Sinek Kâğıdı Etkisi

İKİNCİ NESİL TEORİLER 

Transferlerin Etkinsizlik Kaynağı Olması

İyilikseverliğe İtiraz

Tekdüzelik Dayanağına İtiraz

Asimetrik Bilgi Sorunu

Eksik Sözleşme Sorunu

Asıl-Vekil Teorisi

Piyasayı Koruyucu Federalizm Modeli

Kaynak: Berkan Karagöz, Yerel Yönetimler Ekonomisi ve Tartışmalar, Ankara: Nobel Bilimsel Eserler Yayınları, 2020.

kk.png
bottom of page