Kamu Ekonomisi Nedir?
Kamu ekonomisinin temeli, Pigou'nun 1920 yılında yazdığı Refah ekonomisi adlı kitaba dayanır.
Kamu ekonomisi, devlet ile toplum arasındaki mali olay ve ilişkileri inceleyen İktisat biliminin spesifik bir dalıdır. Dünya literatüründe, ülkemizde yerleşmiş maliye bilimi kelimesi yerine daha çok kamu ekonomisi sözcüğü kullanılmaktadır. Zira, kamu ekonomisi kavramsal olarak sadece kamu ekonomisinin finansmanı anlamını taşıyan maliye kavramından daha geniş bir anlamda kamusal finansman kaynakları yanında kamusal harcamaları, kamusal mal üretimi, kamusal bütçe dengesi ile kamusal karar alma mekanizmalarını de kapsayan bir bilim dalı anlamındadır. Kamu ekonomisinin inceleme alanı genel olarak, devlet ve tüm kamu kesimi üretici birimlerinin harcamaları, harcamalar için gerekli finansman kaynakları, harcamalar ile gelir arasındaki denge, harcamaya neden olan kamusal malları ve kamusal mal üretim tercihlerini ve karar mekanizması süreçlerini içerir.
Kamu ekonomisi, kamusal malların üretimi ve finansmanı anlamına gelmekte olup, merkezi idareden yerel yönetimlere ve parafiskal kurumlara kadar geniş bir yelpazedeki birimlerin ürettiği ekonomi ile ilgilenmektedir. Geleneksel yaklaşıma göre, Kamu ekonomisi büyük çoğunluk için mümkün olan en yüksek mutluluğun arayışı içerisindedir (the greatest happiness for the greater number). Kamu ekonomisi “Ubi sociates ubi finance” kavramıyla somutlaşır. Nerede toplum hayatı varsa orada nitelikli ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. Nerede toplum varsa orada mutlaka kamu ekonomisi vardır. Öyle ise kamu ekonomisi bilimi, dil gibi, hukuk gibi, devlet gibi çağlar boyunca var olmuş ve gelişmiştir.
Kamu ekonomisi, devlet ile toplum arasındaki mali olay ve ilişkileri iktisadi açıdan inceleyen iktisat biliminin spesifik bir bölümü olarak tanımlanabilir. Dünya genelinde etkili olan koronavirüs salgını sonrası kamu ekonomisi analizinde Ortodoks (anaakım) paradigma olan Neoklasik paradigmanın önemi tekrar ortaya çıkmıştır. Ortodoks paradigma, kamu ekonomisi analizini mikro iktisat bazında yapar ve çoğunlukla normatif konulardan oluşur. Normatif konular, değer yargılarını bünyesinde taşır ve kamu ekonomisinin klasik konusu olan etkinlik ve adalet arayışlarında normatif analiz yapılır. Bu yönleriyle kamu ekonomisi analizi, statik (durağan) bir ekonominin incelenmesini içerir. Kamu ekonomisinin makro iktisat yönlü analizi ise 1929 Büyük Buhran sonrası Keynes’in geliştirdiği mali araç ve yöntemler aracılığıyla genellikle statik bir ekonomide yapılır.
Kamu kesiminin atomik karakteristiği özel kesimden farklı olsa da aynı mantık doğrultusunda aynı sonuca yani kaynak dağılımında etkinliğe kilitlenir. Özel kesim ekonomisi ile paralel referanslardan beslenir ve tüm akımlardan beraber etkilenirler. Bu bağlamda kamu ekonomisi kuramının temellerini mikro bazda analize dayanan Neoklasik paradigma oluşturmaktadır. Neoklasik paradigma temelli kamu politikaları 1980’li yıllara değin kamu ekonomisinin şekillenmesinde rol oynamıştır. Bu bağlamda Neoklasik paradigma, tıpkı özel piyasa ekonomi analizlerinde olduğu gibi kamu ekonomisi için de Ortodoks (anaakım) paradigma olmuştur. Ancak 1980’li yıllardan sonra Kamu Tercihi Teorisi kamu ekonomisi analizinde ön plana çıkar olmuş ve kamu ekonomisine ilişkin kamu politikalarının oluşturulmasında fikirsel dayanak olmaya başlamıştır. Neoklasik paradigma ile Kamu Tercihi Teorisi metodolojik olarak aynı referanslardan beslenseler de bu durum Kamu Tercihi Teorisinin kamu ekonomisi açısından Heterodoks bir kuram olması sonucunu değiştirmemektedir.